Kolaylaştırma Hz. Peygamber'in Yöntemidir

Ali Rıza Demircan 2022-06-08

Kolaylaştırma Hz. Peygamber'in Yöntemidir

Bir önceki Cuma Mesajı'mızda İslâm Dini'nin kolaylıkları içeren, nefsimize ve diğer bütün insanlara karşı kolaylaştırmayı öğütleyip emreden ilâhî bir nizam olduğunu açıklamıştık. Bu mesajımızda ise, kolaylaştırma ilkesinin önemini Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed'den aktaracağımız örnek hadisler ve yorumlarıyla sunmaya çalışacağız.

Sahabî Amr b. As, Zatüs-Selasil, yılında Hz. Peygamberin askerî bir müfrezenin komutanı olarak kendisini görevlendirdiğini belirterek bu görevi sırasında yaşadığı olayı şöyle anlatıyor:

"Soğuk mu soğuk bir geceydi. İhtilam oldum. Gusül abdesti alırsam donarak ölmekten korktum. Teyemmüm alıp kumandam altındaki arkadaşlarıma sabah namazını kıldırdım. Döndüğümüzde bu olayı Hz. Peygambere anlattım. O da bana:

- Ya Amr cünüb olduğun halde arkadaşlarına namaz mı kıldırdın? buyurdu.

Ben de (olayı yeniden anlatarak) şöyle dedim:

- Ya Resulallah! Pek soğuk bir gecede ihtilam oldum. Gusül almak için yıkansam öleceğimden korktum. Bu sırada Allah'ın

"... Canlarınıza kıymayın. Şüphesiz Allah sizin için bir rahmet kaynağıdır" anlamındaki âyetini hatırladım. Bu âyeti kendimce yorumlayarak teyemmüm aldım ve namazı kıldırdım. Bu açıklamam üzerine Allah'ın Resulü güldü fakat hiç bir şey söylemedi.1

Cünübken ve de su varken namaz kıldırmanın pek azîm bir sorumluluğu gerektirdiği şüphesizdir.

Böyle iken Hz. Peygamberin gerekçesini dinledikten sonra Amr b. As'ı tebessüm buyurarak onaylaması hiç şüphesiz bizlere kolaylık ilkesiyle hareket edilmesi gereğini öğretmektedir.

* * *

Ebû Hureyre (r.a.)'ın anlatımına göre bir bedevî Peygamber Mescidi'nde işemeye başladı. Bunu gören sahabiler cezalandırmak için bedevînin başına üşüşünce Allah'ın Resûlü onlara şöyle buyurdu:

"- Bırakınız işini bitirsin. Pislediği yere de bir kova su dökünüz. Zirâ siz kolaylaştırmakla emrolundunuz. Zorlaştırmakla görevlendirilmediniz." Bedevîyi de şöylece uyardı: "Mescidler senin yaptığın iş için yapılmadı. Onlar Allah'ı anmak ve içinde namaz kılınmak için bina edildi."2

Hz. Peygamber'in sahabilerini yatıştırarak yapılması gerekeni emir buyurması ve bedevîyi öğretici bir dille uyarması calib-î dikkattir. Fakat asıl önemli olan husus sevgili Peygamberimizin emirlerini kolaylaştırma prensibiyle gerekçelendirerek "siz kolaylaştırmakla emrolundunuz" buyurmasıdır. Bu hadis bize, en yadırganacak durumlarda ve en olumsuz şartlarda bile kolaylaştırma prensibinin işletilmesi lüzumunu öğretmektedir.

* * *

Ebû Mesûd (r.a.) anlatıyor: Bir kişi Hz. Peygamber'e gelerek şöylece şikayette bulundu:

- Ya Resûlallah! Allah'a yemin ederek ifade ediyorum, bize namaz kıldıran falanca zatın uzunca kıldırması sebebiyle sabah namazlarına katılamıyorum.

Ebu Mesûd anlatımını şöylece sürdürür:

(Dinledikleri sebebiyle Hz. Peygamber öylesine öfkelendi ki) ben onu öğüt verirken o günkünden daha öfkeli bir şekilde hiç mi hiç görmedim. Bizi şöylece uyarıp yönlendirdi:

- İçinizden bazıları namazı uzatarak insanları cemaat namazından uzaklaştırıyorlar. (Böyle yapmayınız.) Herhangi biriniz namaz kıldıracağı zaman namazı uzatmasın. Zira içinizde zayıflar, yaşlılar (hastalar) ve de iş-güç sahipleri vardır. Kendi başına kılacağı zaman ise dilediği kadar uzatsın.

Ben bazan uzunca namaz kıldırmak üzere namaza duruyorum. Ama bir çocuk ağlaması işittiğimde anasını bunaltmış olmamak için namazı kısa tutuyorum.3

Sunduğumuz bu hadis, namaz gibi İslâmî amellerin en yücesi ve kulluğun omurgası olan bir amel sebebiyle dahî kolaylaştırma ilkesinin zedelenemeyeceğini göstermekte, zorlaştırıcı uygulamalara karşı çıkılması gereğini öğretmektedir.

* * *

Huzeyfetûl-Yemanî Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu anlatıyor:

Büyük sorgulama günü olan Kıyâmet Günü'nde Allah zülcelal kullarından bir kulunu şöyle sorgulayacaktır:

- Benim için dünya hayatında ne yaptın?

- Karşılığını ümit ettiğim küçücük bir hayır dahi yapamadım Rabbim. Yaradanla kulu arasında tekrarlanacak bu dialoğun üçüncü aşamasında kul şöyle diyecek:

- Allahım! Bana bolca mal vermiştin. Ben de ticaret yapardım. Ama anlayışlı davranırdım. Borcunu ödeyebilecek olana kolaylıklar sağlar, zor durumda olanlara süre verirdim. (Katına sunulacak bundan başka hiç bir amelim yoktur)

Yüce Allah şöyle buyuracak:

- Kolaylaştırmaya en layık olanı benim. (Sen ki benim kullarıma kolaylaştırdın, ben de sana kolaylaştıracağım.) Gir Cennetime.4

* * *

Yüce Peygamberimizin tasviplerini, yönlendirmelerini, uyarılarını ve de müjdelerini içeren örneklerle İslâm'ın kolaylaştırıcılık ilkesini açıklamaya çalıştık. Yalnızca dünya hayatımızı değil, âhiret hayatımızı da mutlu edebilecek bu ilkeyi, hayatımızın her anı ve safhasında uygulamamız gereken bir düstur olarak değerlendirmeliyiz.

Mesajımızı Şanlı Peygamberimizin bir hadisiyle bitiriyorum:

"Şüphesiz İslâm kolaylıktır. Yükümlü kılınmadığı görevleri üstlenerek, mükellef kılındığı vazifeleri de ruhsatları kullanmaksızın aşırılığa düşerek uygulamaya kalkışanlar sonunda acze düşerek bu dini gereğince yaşayamazlar.

Sizler sabah-akşam imkânlar ölçüsünde vakitlerinizi değerlendirmeye çalışın. İlgisizlige ve aşırılığa düşmeksizin orta yolu tutun. Yapabileceklerinize yönelin. Alacağınız Cennet armağanları için de sevinin."5

1-M. İbni Kesir Nisa 29 (1/379)

2- Buhari Edeb 80 (7/102), M. İbni-i Kesir Nur 36 (2/608)

3- Et-Tac 1/1/255

4- M. İbni Ksir Bakara 280 (1/28), F. Bari (4/362)

5- Buhari İman 29, Fethul-Bari 1/116-7

 

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0